26 Ekim 2010 Salı

Selülit!?!

Baştan söyleyeyim: EVET benim de selülitim var.. HAYIR tamamen kurtulmak hiç mümkün olmadı.. Madonna gibi kişisel fitness koçu ile haftada 5 gün egzersiz yapmadığınız veya hayatınızı kolasız kahvesiz kızartmasız sigarasız alkolsüz unsuz şekersiz kısacası ot gibi geçirmediğiniz sürece malesef o lanet "portakal kabukları"yla yaşamak zorundayız.. Ama benim kendimce daha az görünür olması için bazı yöntemlerim var. Örneğin okulda elimde su şişesiyle gezerim günde en az 1-1,5 litre su içmeyi ihmal etmemeye çalışırım. Her gün duş alırken duş lifi ile sertçe yuvarlak hareketlerle 1-2 dakika masaj yaparım, ve durulandıktan sonra suyu en soğuk haline getirip bacaklarımda biraz dolaştırırım (evet özellikle soğuk havalarda işkence gibi geliyor ama no pain no gain!). Bir de yılın belli dönemlerinde kullandığım bir ürün var ve 18 yaşımdan beri birçok selülite yönelik ürün denememe rağmen, her kullandığımda sonuç aldığım tek ürün: SHISEIDO Body Creator. P. ile benim vazgeçilmezimiz.. Birde alışkanlık haline getirdiğim klasik "merdiven çıkma" önerim: basamakları tırmanırken parmak ucunuzla değil tabanınızın tamamıyla basın.. Üst bacak arkası ve kalça kaslarınız ağrımaya başladıysa doğru yoldasınız! Hiç yoktan iyidir, değil mi?

24 Ekim 2010 Pazar

Yaşasın kuru koltukaltları!

Birkaç yıl öncesine kadar siyah renkten başka gömlek, bluz vesaire giymem mümkün değildi.. Çünkü hava ne kadar soğuk, hareket oranım ne kadar az olursa olsun sürekli koltukaltlarım terler ve ıslak bir görüntü oluşurdu. Ünlü olma hayalimden vazgeçmemin yegane sebebi de buydu aslında. Düşünsenize Oscar törenlerine koluma George Clooney'i takıp gelmişim, en iyi kadın oyuncu altın küre'sini kazanmışım, sahneye çıkıp anneme babama George'a teşekkür edicem, heykelciği havaya kaldırıyorum, kırmızı saten elbisemin koltukaltları bordo olmuş!! Rezalet!
Cildiyenin yazdığı reçeteli ilaç dahil piyasada denediğim hiçbir ürün fayda etmedi.. Çaresizlikten koltukaltlarıma peçete sıkıştırdığım zamanları bilirim.. Derken İngiltere'de keşfettiğim bir ilaç kabusumu sona erdirdi! Sadece Boots ve Superdrug'larda satılan PERSPIREX adlı koltukaltı roll-on'u, kullanmaya başladığımın ikinci günü terlememi normale döndürdü. Geceleri yatarken temiz kuru koltukaltlarına sürülüyor ve sabah yıkanıyor. İlk kullanmaya başladığınızda geceleri kaşıntıdan kuduruyorsunuz ama sonra normale dönüyor. İlk haftalarde her gün, sonra günaşırı kullanıyorsunuz. Vücut alıştıktan sonra da ayda bir uygulamanız yeterli oluyor.. Babuş ve G. müdavimi oldular, C.'da kullanmaya başladı.. Perspirex'i ilk keşfetmemden 4 sene sonra aynı işe yarayan ama farklı bir firma tarafından piyasaya sürülen DRICLOR adlı roll-on'u da denedim, aynı sonucu aldım. İngiltere'ye yolu düşen tanıdıklarınız olursa sipariş edin derim, prospektüsü okur önerilen şekilde kullanırsanız denemekten bi zarar gelmez! Oscar hayalleriniz benim gibi başka bi bahara kalmasın :)
Blogger'in güncel dipnotu: Bahsettiğim DRICLOR adlı roll on, bir de baktım ki burada bazı eczanelerde satılmaya başlanmış! Ben Akmerkez eczanesinden alıyorum artık. Bilginize.

23 Ekim 2010 Cumartesi

Yorgunuum! Uykum vaaar!

Off koskoca bir seneyi günde 8 saat deliksiz uyuyarak, geri kalan 16 saatini de ayakta uyuyarak geçirdim! Benim bu uyku problemim evvel ezel mevcuttu.. Otobüste, TV karşısında, sinemada, toplantıda, hatta İstanbul semalarında bir planörde uçarken bile uyuya kalabiliyordum! Demir eksikliğinden mütevellit sürekli yogunluk halim geçen sene tavan yaptı.. Önce "gizli depresyon, egzersiz yap geçer" dedi doktor, yaptım.. "Ovv demir rezervlerin tükenmiş, tedaviye başlıyoruz" dedi doktor, iki ay hapa boğdum kendimi, bana mısın demedi.. "İsveç şurubu derdine deva" dedi E., o da bi halta yaramadı.. Fransa'da pazarda gezerken arı poleni satan bi tezgaha uğradım. "Yorgunluğa birebir" dedi kızcağız, aklıma geldi Ş. de kullanmıştı.. 2 aydır her sabah kahvaltıdan önce bir tatlı kaşığı yutuyorum.. Akşama kadar Özge fişek gibi! Yorgunluğuma çözüm ondan mı yoksa son bir senede vücuduma giren total demir (bu arada demir hapını da artık geceleri yatmadan C vitamini ile alıyorum, G. hocamın tavsiyesi), bilimum multivitamin ve isveç şurubu birikiminden midir bilinmez, yorgunluktan eser kalmadı.. Uyanıkken hayat ne güzelmiş!